COVID-19 hızla yayılmaya devam ederken etkileri birçok şirketin operasyonlarını etkilemekte, hatta bazılarının faaliyetlerinin durma noktasına gelmesine neden olmaktadır. Söz konusu salgın ve devamında beklenen belirsizlik işletmelerin finansal tablolarını da önemli derecede etkilediği gibi sahada ve ekip anlayışı içerisinde çalışan denetçileri de bir o kadar etkileyecektir.
Bu Risk Ortamından Bağımsız Denetçiler Nasıl Etkilenecek?
Salgın Ülkemiz sınırlarında da ilerlemeye başladığı günden itibaren Denetlenen İşletmeler ve Denetim Kuruluşları tarafından çeşitli önemler alınmaktadır. Bu önlemler kapsamda çalışanların ev ortamından çalışması, denetim ekiplerinin bir araya gelememesi, denetlenen işletme personellerinin idari izinli olması veya faaliyetlerine ara vermesi ve istenen bilgiye veya finansal veriye istenildiği anda ulaşılamaması gibi kısıtlamalar Denetçinin uygulayacağı denetim prosedürlerinin de sınırlandırılması anlamına gelmektedir.
Bu durum ise Denetim Kuruluşlarının yeterli ve uygun denetim kanıtı elde etmesine engel teşkil edebilir. Böyle bir riskle karşı karşıya kalan Denetçinin yaptığı işin kalitesinden ödün vermemek adına COVID-19’un söz konusu denetim işi özelinde denetim riskine nasıl etki ettiğini belirlemesi ve planladığı denetim yaklaşımının değiştirerek; değişen durum ve şartların kısıtları altında alternatif denetim prosedürleri ile denetim kanıtı elde etmesi gerekebilecektir.
Şimdi denetim prosedürleri üzerindeki etkileri ile alternatif denetim kanıtı elde etme tekniklerini ayrı iki başlık altında ele alalım.
Denetimin Prosedürlerine Olan Etkileri
BDS 315 Kapsamında Yapılacak İşler
Denetçi BDS 315 Kapsamında uygulayacağı denetim prosedürleri kapsamında denetlenen şirket özelinde COVID-19’un yarattığı riskleri de ele alıp değerlendirmelidir. Bu kapsamda denetlenen şirket tarafından belirlenmiş risklerin neler olduğu söz konusu risklerin nasıl değerlendirildiği ve karşılık verildiği hususlarında yönetimin ve üst yönetimden sorumlu olanların sorgulanması da denetçi açısından önem teşkil eden hususların başında gelmektedir. Özellikle aşağıdaki örnekler kapsamındaki yönetim beyanları riske işaret edebilir;
- Varlıklardaki değer düşüklükleri,
- Tahmine dayalı finansal tablo kalemleri ve önemli varsayımlar
- Kredi sözleşmeleri,
- Salgın Bölgelerindeki ticari ilişkiler ve buralardan kaynaklı ticari alacaklar,
- Şirketin taraf olduğu sözleşmeler ve sözleşmelere ilişkin şartlar,
- İlgili dipnot açıklamaları,
BDS 300 ve BDS 320 Kapsamında Yapılacak İşle
Denetçi risk değerlendirme çalışmaları kapsamına COVID-19’un yarattığı riskleri de dâhil edip, risk olarak değerlendirdiğinde; BDS 300 kapsamında oluşturmuş olduğu denetim planını değiştirecek; belirlediği riskler doğrultusunda uygulayacağı müteakip denetim prosedürlerinin niteliği zamanlaması ve kapsamını da Denetim Planına dâhil ederek Planı revize edecektir. Ayrıca Denetim Ekibi, BDS 320 uyarınca belirlemiş olduğu önemlilik seviyesini değiştirip değiştirmeyeceğini de değerlendirecektir.
BDS 560 Kapsamında Yapılacak İşler
Denetçi finansal tablo tarihi ile Denetçi raporu tarihi arasında gerçekleşen ve finansal tablolarda düzeltme veya açıklama yapılmasını gerektiren olayların geçerli finansal raporlama çerçevesi hükümleri uyarınca finansal tablolara yansıtılıp yansıtılmadığı hususunda yeterli ve uygun denetim kanıtı elde etmek ve varsa önemli bir husus görüşüne etki edip etmeyeceğini değerlendirmek zorundadır. Bu kapsamda Denetçi COVID-19 olayının etkisinin finansal tablolarda düzeltme veya açıklama yapılmasını gerektirip gerektirmediğini değerlendirmelidir.
BDS 570 Kapsamında Yapılacak İşler
İşletmenin sürekliliğini devam ettirme kabiliyetine ilişkin esas sorumluluk işletme yönetiminde olsa da BDS 570 bu kapsamda Denetçiye de önemli sorumluluklar getirmiştir. Bunlar; İşletmenin süreklilik esasını kullanmasının uygunluğu hakkında yeterli ve uygun denetim kanıtı elde etmek, Yönetimin bu esası kullanmasının uygunluğu hakkında bir sonuca varmak, İşletmenin sürekliliğini devam ettirme kabiliyetine ilişkin önemli bir belirsizliğin mevcut olup olmadığı konusunda bir sonuca varmaktır.
Denetçi COVID-19 olayının İşletmenin sürekliliği ile ilgili önemli bir belirsizliğe işaret ettiğinde ilave olarak asgari aşağıdaki prosedürleri uygulamalıdır;
- Yönetim İşletmenin sürekliliği ile alakalı bir değerlendirme yapmadıysa söz konusu değerlendirmenin yapılması talep edilmeli,
- İşletme yönetimince işletmenin sürekliliği ile ilgili atılacak adımlar geleceğe dair yapılan planlar gözden geçirilmeli ve uygun olup olmadığı değerlendirilmelidir.
- İşletme Yönetimi bir nakit akış tahmini hazırlamış ise söz konusu tahmin oluşturulurken kullanılan verilerin, varsayımların ve tahminlerin makul olup olmadığının değerlendirilmesi,
- Yönetim tarafında yapılan değerlendirmenin yapıldığı tarihten sonra ortaya çıkan başkaca durum ve koşuların olup olmadığının sorgulanması,
- İşletme yönetiminden işletmenin sürekliliği ile ilgili yazılı beyan alınması gerekmektedir.
Denetçi İşletmenin sürekliliği ile ilgili nihai olarak raporu üzerindeki etkilerini değerlendirmelidir.
Alternatif Denetim Kanıtı Elde Etme Yöntemleri
Salgın nedeniyle Denetim Ekipleri evde, seyahat olanakları yok, saha çalışmaları yapılamamakta, denetlenen şirketlerde muhatap yok, bankalar ve müşteriler asgari kişi ile faaliyetlerine devam etmekte; bu durumda uygulanacak denetim prosedürleri de son derece sınırlı bir hal almaktadır. Bu noktada yeterli ve uygun denetim kanıtı elde etmek için alternatif yöntemler hayati derecede önem kazanmaktadır.
Muhakkak böyle bir dönemde gerekli teknolojik alt yapı ve sistemlere sahip olan Kuruluşlar bir adım önde olacaklar. Online toplantılar, telekonferanslar, video konferanslar ve web tabanlı denetim programları ekipler arasındaki iletişimin başlıca platformları olacak ve ekipler arasında kurulan iletişimin kanıtları haline gelecektir.
Bu dönemde Banka Bakiyeleri ile Alacak ve Borç Bakiyelerinin doğrulama oranlarında ciddi manada düşüş meydana geleceğinden, Denetçi bu kapsamdaki stratejisini değiştirmek ve alternatif yöntemlerle kanıt elde etmek isteyebilir.
Ticari Alacak ve Borçla
Bu durumda alacak ve borç bakiyeleri için uygulanacak alternatif; ilgili carinin yıl içerisinde hareket görüp görmediği ve seçilen faturaların muhasebe kayıtları ile doğruluğunun sağlanmasıdır. Ancak söz konusu testler tek başına alacak veya borç bakiyesini doğrulamak adına yetersizdir. Bu durumda İşletme tarafından yapılan tahsilatların veya ödemelerin banka hareketlerinden doğrulanması alınan veya satılan ticari malın işletme stoklarından giriş veya çıkışını tevsik edecek belgeler (ambar giriş-çıkış fişi vb.), teslim için kesilen bir sevk irsaliyesi ile ticari malın teslimi adına katlanılmış bir nakliye faturası da uygulanacak alternatif testlere konu olabilecektir.
Banka Mevduatları ve Kredileri
Rapor tarihindeki mevduatların doğrulaması adına ilgili tarihteki banka extreleri, Bankalardaki kredileri ilişkin olarak kredi ödeme tablolarının temin edilmesi. İlave güvence sağlamak adına internet bankacılığına dair ekran görüntülerinin temin edilmesi ile kredi ödeme tablolarındaki hareketler ile işletmenin muavin hareketlerinin çapraz kontrolü ilave olarak söz konusu bakiyelere ilişkin güvence sağlayacaktır.
Çek ve Senetler
Çek ve senetler ile ilgili temin edilen listeden örneklem yöntemine göre seçilen örneklerin temin edilen banka extrelerinden tahsilatlarının veya ödeme hareketlerinin kontrol edilmesi ve söz konusu ödemelerin muavin kayıtlarından kontrollerinin sağlanması da ilave bir denetim kanıtı sağlayacaktır.
Uygulanacak prosedürler müşterinin iç kontrolüne olan güven kapsamında daraltılıp genişletilebilecektir. Bu noktada denetçinin asıl amacı; birbiri ile bağlantılı olan farklı denetim kanıtlarının birlikte değerlendirilmesi ve böylelikle İşletme içinden elde edilen denetim kanıtlarının güvenilirlik seviyesinin arttırılmasıdır.
Ancak hiçbir salgın uygulanacak denetim prosedürlerinin yerine geçmemekte ve denetçinin daha az denetim kanıtı ile yetinmesine dayanak teşkil etmemektedir.