Konunun İşletmeler Başta Olmak Üzere Finansal Tablo Kullanıcıları Açısından Önemi Nedir?
Günümüzde, yoğun rekabet ortamında faaliyette bulunan işletmeler için kredi ve benzeri nitelikte olan borçlanmalar için katlanılan maliyetlerin aktifleştirilmesi veya gider olarak muhasebeleştirilmesi, dönem karının yanı sıra aktif büyüklüğüne de önemli etkileri olabilmektedir. Bu da işletmenin çeşitli rasyolarını etkileyecektir.
Borçlanma Maliyetlerinin Muhasebeleştirilme Şeklinin Finansal Tablolara Muhtemel Etkisi Ne Olacaktır?
İşletmeler TMS 23 uyarınca katlandıkları borçlanma maliyetlerini aktifleştirdiklerinde, bu maliyetler amortisman giderinin bir parçası olarak ilgili varlığın faydalı ömrü süresince gider olarak finansal tablolara yansıtılacaktır. Oysaki işletmeler söz konusu borçlanma maliyetlerini aktifleştirmeyip doğrudan gider yazdıklarında, borçlanma maliyetleri katlanıldıkları dönemin gideri olarak dikkate alınacağından önceki duruma göre dönem karında azalışa neden olacaktır.
Ancak, ilk durumda borçlanma maliyetlerinin amortisman giderinin bir parçası olarak yıllara yaygın bir şekilde giderleştirilmesi dönem karında artışa yol açsa da, faiz ve vergi öncesi kârın düşmesine neden olacaktır. Ayrıca, bu durumda ilgili varlık tamamen itfa edilmeden elden çıkarıldığında ortaya çıkan satış kazancı (zararı), daha az (yüksek) olacaktır.
Borçlanma Maliyetleri
Borçlanma Maliyeti Nedir ve Kapsamına Neler Dâhil Edilebilir?
Borçlanma maliyetleri arasında aşağıdakiler sayılabilir:
(a) Kullanılan kredilerle ilgili katlanılan faiz giderleri,
(b) Varlıkların kiralanması sonucu ortaya çıkan borçlanmalarla ilgili TFRS 16 uyarınca gide yazılan tutarlar,
(c) Yabancı parayla borçlanmalarda, faiz maliyetleriyle ilgili düzeltme olarak dikkate alındıkları ölçüde olmak üzere, kur farkları.
Hangi Durumlarda Borçlanma Maliyetleri İşletme Yönetimince İstenirse Aktifleştirilebilir?
TMS 23’de genel kural özellikle varlıkların alımı, inşası veya üretimiyle doğrudan ilişkilendirilebilen borçlanma maliyetlerinin aktifleştirilmesidir. Ancak, gerçeğe uygun değeri üzerinden ölçülen bir özellikli varlıkla doğrudan ilişkilendirebilen borçlanma maliyetlerinin aktifleştirilmesi zorunlu değildir. İfadeden anlaşıldığı üzere, bu muafiyetin uygulanması zorunlu değildir, yani işletme yönetimi tercih ederse bu varlıklarla ilgili borçlanma maliyetlerini de aktifleştirebilir.
Bu muafiyetin tanınma sebebi, bu varlıklar nihai olarak gerçeğe uygun değeri üzerinden ölçüleceğinden bu varlıkların ölçümü borçlanma maliyetlerinin aktifleştirilip aktifleştirilmemesine göre değişmeyecektir. Ayrıca, bu muafiyetin uygulanıp uygulanmaması dönem kârını da değiştirmeyecektir. Ancak, bu varlıklar için borçlanma maliyetinin aktifleştirilip aktifleştirilmemesinin gelir tablosu kalemleri üzerinde etkisi olacaktır. Şöyle ki borçlanma maliyetleri aktifleştirildiğinde dönem sonunda gerçeğe uygun değerdeki artışlar (azalışlar) daha az (çok) olacaktır. Borçlanma maliyetlerinin aktifleştirilmediğinde finansman (faiz) giderleri içerisinde gösterileceği, bu değer değişimlerinin ise genel olarak faiz ve vergi öncesi kârın hesabında dikkate alınacağı dikkate alındığında, borçlanma maliyetlerinin aktifleştirildiği durumlarda, faiz ve vergi öncesi kâr ve finansman giderleri daha düşük olacaktır. Yani aksi halde finansman gideri olarak sunulacak tutar kadar faiz ve vergi öncesi kâr azalacaktır.
Kur Farkları Borçlanma Maliyetlerinin Hesabında Dikkate Alınmalı Mıdır?
TMS 23, borçlanmaların kur farklarının aktifleştirmesine faiz maliyetleriyle ilgili düzeltme olarak dikkate alındıkları sürece izin vermektedir. Buna genel olarak kabul edilen uygulamaya göre, kur farklarının faiz maliyetini düzelten kısmı, işletme eğer kendi fonksiyonel para birimi cinsinden borçlansaydı oluşacak olan borçlanma maliyetleriyle gerçekte yabancı para birimi cinsinden borçlanmadan dolayı oluşan maliyetler arasındaki fark olarak hesaplanmaktadır. Ancak, bu düzeltmenin hesaplanmasına yönelik Standartta belirtilen bir kural bulunmamakta, kur farkı gelir ve giderleri diğer başka ekonomik faktörlerin etkilerini de içerebildiğinden, işletmelerin muhasebe politikası tercihi olarak yöntemlerini belirlemeleri beklenmektedir
Özellikli Varlıklar
Özellikli Varlık Nedir?
Özellikli varlıklar, işletme yönetimince amaçlanan kullanıma veya satışa hazır duruma getirilebilmesi zorunlu olarak uzun bir süreyi gerektiren varlıklardır. Örneğin, bu tanımın karşılanması şartıyla, aşağıdaki türden varlıklar özellikli varlık olabilir;
- Stoklar
- İmalat tesisleri
- Enerji üretim tesisleri
- Maddi olamayan duran varlıklar
- Yatırım amaçlı gayrimenkuller
Hangi Varlıklar Özellikli Varlık Tanımı Kapsamına Dâhil Edilemez?
- Finansal varlıklar
- Bu kapsamda, özkaynak yöntemine göre muhasebeleştirilen yatırımlar finansal varlık olduğundan özellikli varlık olarak nitelendirilemezler.
- Kısa süre içerisinde üretilen veya imal edilen stoklar.
- Elde edildiklerinde amaçlanan kullanıma veya satışa hazır hale gelen varlıklar.
Özellikli Varlık Tanımında Yer Verilen Uzun Bir Süre İle İlgili Bir Düzenleme Mevcut Mudur?
TMS 23 uzun bir süreyle ilgili herhangi bir belirleme yapmamıştır. Bu durum tamamen işletmenin yargısına bırakılmıştır. Söz konusu süre işletmeden işletmeye sektörden sektöre değişkenlik gösterebilmektedir. Bu sürenin uygulamada genellikle 6 aydan fazla süreler için belirlendiği görülmekle birlikte 1 yıl olarak dikkate alındığı durumlara sıklıkla karşılaşılmaktadır.
İşletme Amaçlanan Kullanıma Bir Yıldan Kısa Bir Sürede Getirdiği Bir Varlığı Özellikli Varlık Olarak Kabul Edebilir Mi?
Belirtildiği üzere, süreyle ilgili bir kısıt söz konusu değildir. Örneğin ithal edilen bir makinenin yurtdışında üretiminin gerçekleşmesinden itibaren teslim alınıp işletme tarafından kullanılabilmesi için yapılan nakliyat, kurulum, montaj ve makine kullanım alanının uygun hale getirilmesi 5 aylık bir süreyi alabilir. Bu durumda, işletme TMS 23 kapsamında bu varlığı özellikli varlıklar olarak dikkate alabilecektir. Netice itibarıyla, uzun bir süreden kasıt 12 ay sınırlaması olarak değerlendirilemez. Bu durumda, özellikle benimsenen muhasebe politikasına göre borçlanma maliyeti olarak dikkate alınan kur farkları dahil faiz maliyetlerinin büyüklüğü dikkate alınarak bir belirleme yapılması önerilmektedir.
Aktifleştirme
Hangi Harcamalar Aktifleştirilebilir?
Bir özellikli varlığın elde edilmesi, inşası veya üretimiyle doğrudan ilişkilendirilebilen borçlanma maliyetleri, ilgili özellikli varlığın maliyetinin bir parçası olarak aktifleştirilir. Doğrudan ilişkilendirilebilen borçlanma maliyetleri söz konusu özellikli varlık elde edilmiş olmasa hiç yapılmamış olacak harcamalardır.
Yüksek Enflasyonlu Ekonomilerde Borçlanma Maliyetleri Aktifleştirilir Mi?
Yüksek enflasyonlu ekonomilerde enflasyon etkisi genellikle borçlanma maliyetlerine de yansımaktadır. Böyle bir durumda borçlanma maliyetlerinin enflasyonun etkisine isabet eden kısmının borçlanma maliyeti olarak aktifleştirilmesi uygun olmayacaktır. Bu durumda söz konusu etki ayrıştırılarak cari dönemin gideri olarak muhasebeleştirilmelidir.
Bir İşletme Bir Özellikli Varlığın Temini İçin Borçlanmış ve Söz Konusu Fonların Kullanılmasından Önce Yatırım Geliri Elde Etmiştir. Söz Konusu Gelirler Aktifleştirilecek Borçlanma Maliyetlerinin Tutarına Etki Eder Mi?
İşletme tarafından aktifleştirilecek borçlanma maliyetlerinin tutarı belirlenirken özellikli varlığın temini için doğrudan katlanılan fonların geçici nemalandırılmasından kaynaklı elde edilen gelirler borçlanma maliyetlerinden indirilir.
Bir İşletme Genel Amaçlı Kullanmak Üzere Sağladığı Fonları Bir Özellikli Varlığın Finansmanında Kullanırsa Aktifleştirilecek Borçlanma Maliyetleri Nasıl Belirlenir?
Genel borçlanmalardan ortaya çıkan borçlanma maliyetlerinin aktifleştirilecek kısmı, özellikli varlıklarla ilgili harcamalara aktifleştirme oranı uygulanmak suretiyle belirlenir.
Aktifleştirme oranı, özellikli varlık alımına yönelik yapılmış özel borçlanmalar hariç, işletmenin ilgili dönem boyunca mevcut tüm borçlanmalarına ilişkin maliyetlerin ağırlıklı ortalamasıdır.
Aktifleştirme Oranı Nasıl Hesaplanır?
İşletmenin genel amaçlı olarak borçlanmalarla ilgili katlanmış olduğu borçlanma maliyetlerinin, ilgili dönemde mevcut toplam borçlanmalara bölünmesi suretiyle bulunur.
Örnek: ABC İşletmesinin yıl içerisinde genel amaçlı olarak temin ettiği kredilere ilişkin detay aşağıdaki gibidir;
Aktifleştirme Oranı: 54.000/440.000=%12.2 |
Bir Özellikli Varlığın Zarar Görmesi Neticesinde Yeniden İnşası Edilmesi Adına Sigorta Tazminatlarının Kullanıldığı Bir Durumda Genel Amaçlı Katlanılan Fonlardan Kaynaklanan Borçlanma Maliyetleri Aktifleştirilebilir Mi?
Hayır. Söz konusu inşa işine ait giderler genel amaçlı fonlardan sağlansa bile, yapıya ait giderlerin sigorta tazminatlarıyla karşılanacak olması, öz itibarıyla bakıldığında işletmenin böyle bir borçlanma ihtiyacının olmadığını gösterdiğinden bu varlıklarla ilgili herhangi bir borçlanma maliyetinin aktifleştirilmemesi gerekir.
Bir Özellikli Varlığın Defter Değeri Aktifleştirilen Borçlanma Maliyetleri İle Birlikte Geri Kazanılabilir Tutarının Üzerine Çıkmıştır. Söz Konusu Durumda İşletmenin İlgili Varlık İle Yapması Gereken İşlem Nedir?
İşletme varlıkla ilgili diğer muhasebe standartlarını da göz önünde bulundurmak suretiyle ilgili varlığın defter değerini geri kazanılabilir tutarına kadar indirmek zorundadır.
TMS 23 tarafından söz konusu varlığa ilişkin katlanılan borçlanma maliyetlerinin aktifleştirilmesine izin verilmesi; ilgili varlığa ilişkin defter değerinin geri kazanılabilir tutarının üzerinde bir tutardan izlenmesine gerekçe teşkil etmeyecektir.
Ana Ortak ve Bağlı Ortaklık Arasındaki Borçlanmaların Maliyetleri Aktifleştirilebilir Mi? Böyle Bir Durumda Konsolide Finansal Tablolar Üzerindeki Etkisi Ne Olur?
Evet. Varlığın özellikli varlık olması şartıyla ve grup içi borçlanmalara etkin faiz oranında faiz işletilmesi durumunda söz konusu faizler aktifleştirilebilecektir.
Burada temel husus aktifleştirilen borçlanma maliyetlerinin grubun konsolide finansal tablolarında nasıl gösterileceğiyle ilgilidir. Bağlı ortaklık bireysel finansal tablolarında söz konusu özellikli varlığa ilişkin borçlanma maliyetlerini aktifleştirirken, konsolide finansal tablolarda ise söz konusu tutarın elemine edilmesi gerekmektedir.
İşletme Tarafından Bir Varlığı Edinmek Üzere Kredi Kullanılmak Suretiyle Yapılan Ön Ödemelere (Avanslar, Depozitolar) İlişkin Borçlanma Maliyetleri Aktifleştirilmeli Midir?
Yapılan bu ödeme bir varlığın edinilmesi için gerekli olan prosedürlerin bir parçası ise varlığın özellikli varlık olması ve aktifleştirme koşulların tamamını sağlaması durumunda bu tutara ilişkin borçlanma maliyetleri aktifleştirilir.
Özellikli Varlıklarda Aktifleştirme Ne Zaman Başlar?
Aktifleştirmenin başlama tarihi, işletmenin aşağıdaki koşulların tümünü sağladığı tarihtir:
- Varlık için harcama yapmış olması,
- Borçlanma maliyetlerinin oluşması,
- İlgili varlığın amaçlanan kullanıma veya satışa hazır duruma getirilmesi için gerekli işlemlere başlaması.
Bir İnşaat Projesinde Borçlanma Maliyetlerinin Aktifleştirilmesi İçin İnşaatın Fiilen Başlamış Olması Zorunlu Mudur?
Hayır. İnşaat fiilen başlamamış olsa bile yapılan teknik ve idari faaliyetler (örneğin gerekli izinlerin alınması) kapsamında yapılan harcamalarla ilgili borçlanma maliyetleri, diğer iki koşul da sağlanmışsa, bu harcamalar oluştuğunda aktifleştirilebilir. İnşaat projesinin gerçekleştirilmesi için gerekli olan çalışmalara başlanıldığı anda aktifleştirmeye de başlanması gerekmektedir.
Aktifleştirmeye Ara Verme
Bir Alışveriş Merkezi İnşaatına Maddi İmkânsızlıklar Sebebi İle 3 Yıl Süre İle Ara Verilmesi Durumunda Katlanılan Borçlanma Maliyetleri Aktifleştirilir Mi?
Hayır. Bir özellikli varlığın amaçlanan kullanıma veya satışa hazır duruma getirilmesine yönelik faaliyetlere uzun süreli ara verilen dönemler boyunca oluşan borçlanma maliyetlerinin aktifleştirilmesine de ara verilir.
Çanakkale Boğazına Yapılan Köprü İnşaatı Esnasında Mevsimsel Olarak Su Seviyesinin Yükselmesi, Akıntının ve Rüzgârın Etkisinin Artması Sebebiyle İnşaata Belli Bir Süre Ara Verildiği Esnada Katlanılan Borçlanma Maliyetleri Aktifleştirilir Mi?
Evet. Yaşanan gecikme, varlığın amaçlanan kullanıma veya satışa hazır duruma getirilmesi için takip edilen sürecin kaçınılmaz bir parçası olduğunda, borçlanma maliyetlerinin aktifleştirilmesine ara verilmez.
Aktifleştirmenin Sona Ermesi
Borçlanma Maliyetleri Kapsamındaki Aktifleştirmeye Ne Zaman Son Verilir?
Varlığın amaçlanan kullanıma veya satışa hazır duruma getirilmesi için gerekli tüm işlemler esas itibarıyla tamamlandığında, borçlanma maliyetlerinin aktifleştirilmesine son verilir.